Van Gölü – Nemrut Krater Gölleri – Nemrut Zirve – Süphan Dağı – Aygır Gölü- Akdamar Adası – Muradiye Şelalesi– Ahlât – Adilcevaz – Aygır Gölü – Kars – Doğubayazıt – İshak Paşa Sarayı – Ağrı Dağı
1.Gün
Katılımcılarımızla Van Havaalanında buluşup göl kıyısındaki otelimize yerleşiyoruz. Yüzme molamızın ardından Urartuların başkenti olan Tuşba ve Van kalesini içeren bir foto safari gerçekleştiriyoruz. Öğle yemeğinin ardından Van şehir merkezi programımızda yer alıyor. İran çarsı gibi yöreye özgü alış veriş merkezlerin de vereceğimiz molanın ardından otelimize geri dönüp yüzme molasıyla günü sonlandırıyoruz.
2.Gün;
Otelimizdeki kahvaltının ardından Edremit üzerinden Ahdamar adasına doğru yola çıkıyoruz. Bu keyifli yolculukta Artos Dağının muhteşem görüntüsü bize eşlik edecek. Adanın karşı kıyısında bulunan iskeleye ulaştıktan sonra tekneye keyifli bir yolculuk yapıyoruz. Güney Ege’nin turkuvaz mavisi koylarını andıran göl sularının çevrelediği Ahdamar Adası’ndaki fotoğraf ve yüzme molasının ardından Tatvan’a oradanda Nemrut Krater Göllerinin yanına kampımızı kuruyoruz.
3.Gün; Sabah erken saatlerinde kahvaltımızı yapıp Nemrut dağının zirvesine uzanan bir yürüyüş yapıyoruz. Zirve dönüşü ufak bir tekne turu bizleri bekliyor. Dönüşte Nemrut Dağı’ndaki kampımızı toplayıp, gölün aynı yakasında yer alan tarihi yerleşkelerde molalar vererek Süphan Dağı’na doğru yol alıyoruz. Ahlat Selçuklu Mezarları ve türbelerini gezdikten sonra Adilcevaz baston atölyelerine uğruyoruz. Aygır Gölü kenarındaki yemeğimizin ardından Süphan zirve tırmanış rotamızın başlangıcı olan mezraya kampımızı kuruyoruz.
4.gün:
Sabah erken saatlerde zirve tırmanışına başlıyoruz. Yükseldikçe bize, Van Gölü’nün her adımda büyüyen manzarası eşlik edecek. Gün doğumunun göz kamaştırıcı renklerinin göl sularında yarattığı görsel şölenle birlikte zirveye doğru yol alıyoruz. Zirve rotası son metrelerine gelinceye kadar bizleri çok zorlamayacak bir eğimle yükseliyor. Bir konik biçiminde olduğu için birden çok zirvesi bulunan Süphan Dağı’nın doruklarına ulaşıp zirve defterine adımızı yazdıktan sonra otelimize gidip dinleniyoruz
5.Gün:
Zorlu tırmanışın ardından kampımızı toplayıp Ağrı Dağı’nın tırmanış rotalarının ve önemli Selçuklu eserlerinin bulunduğu Doğu Beyazıt’a doğru yol alıyoruz. Yolumuz üzerinde bulunan Bendimahi Çayı ve görkemli Muradiye Şelalesi ilk uğrak yerimiz. Buradaki molamızın ardından Doğu Beyazıt’a ulaşıp İshak Paşa Sarayı ve etrafındaki tarihi kalıntıları içeren bir foto safari yapıyoruz. Yörenin meşhur ve lezzetli etlerinden oluşmuş bir yemeğin ardından otelimize yerleşiyoruz.
6.gün
Sabah kahvaltısının ardından 2200 metre yükseklikte bulunan Eli köyüne aracımızla hareket ediyoruz. Eşyalarımızı katırlara yükledikten sonra eğimin fazla olmadığı bir rotadan 3400 metre yükseklikteki kamp yerimize ulaşıyoruz. Yavaş bir tempoyla yaklaşık 5 saat süren ilk günkü yürüyüşümüz sonunda kamp yapmak için Ağrı Dağı eteklerindeki en uygun çimenlik alana ulaşıyoruz
7.Gün;
Sabah kahvaltısının ardından Eşyalarımızı katırlara yükledikten sonra, hafif tempolu bir yürüyüşle 4200 metrede bulunan son kamp yerine çadırlarımızı kuruyoruz.
8.Gün;
Sabah çok erken saatlerde kahvaltımızı yapıp eğer hava şartları tırmanış için uygunsa zirveye doğru yola çıkıyoruz. Yaklaşık beş – altı saatlik bir yürüyüşün ardından 5137 metre yükseklikteki, coğrafyamızın en yüksek noktasına ulaşıyoruz. Zirvede, esen sert rüzgârların bize tanıdığı vakit ölçüsünde kalıp 3 saat süren bir yürüyüşle 4200 metredeki kampımıza geri dönüyoruz. Burada bir süre dinlendikten sonra Eli köyünde bizi bekleyen aracımızla otelimize eri dönüyoruz.
9.Gün:
Eğer bir gün önce hava şartları zirve yapmak için uygun olmaz ise bu yedek günü zirve tırmanışı için kullanıyoruz. Eğer bir gün önce zirve tırmanışı tamamlanmış Van’a geri dönüp Edremit’te göl kıyısındaki otelimizde turun yorgunluğunu üzerimizden atıyoruz. Van kalesindeki foto safarimizin ardından Van’a özgü eğlencelerle dolu bir geceyle tırmanışımızı kutluyoruz
10.Gün:
Van şehrinin meşhur kahvaltısıyla turumuzu sonlandırıp dönüş için yola koyuluyoruz.
Doksanlı yıllardan beri gerçekleştirdiğimiz Van Gölünde yansıyan Doruklar isimli Doğu Anadolu turumuz; Ağrı dağı tırmanışı için en iyi hazırlıklardan biridir.
Nemrut Dağı zirve yürüyüşü ve ülkemizin en yüksek üçüncü zirvesine sahip Süphan tırmanışı Ağrı tırmanışında bizleri bekleyen zorluklara alışmamızı sağlamaktadır.
Bu idman sürecini Urartuların ve Selçukluların her köşesinde izlerinin bulunduğu Doğu Anadolu gibi gizemli coğrafyada gerçekleştirmek turumuza ayrı bir heyecan katmaktadır.
Turumuzda Van Gölünde yansıyan doruklara tırmanırken bu dağlarla etkileşim çerisinde olan insanların yarattığı kültürel mirasa ve doğu insanına bulaşarak yol alacağız
Ağrı Dağındaki zorluklar neler? Ağrı Dağı Tırmanışı yüksek irtifa tırmanışı olarak nitelenebilir ve bu tür tırmanışlarda meydana gelecek her türlü rahatsızlığı iyi bilmek gerekir. Yüksek irtifada basınç ve oksijen miktarı yaşadığımız şehirlerden çok farklı olduğu için bu şartlara vücudumuzu alıştırmak gerekmektedir. Dağcılıkta buna aklimatizasyon denmektedir. İyi adapte olmamış tırmanıcılarda iştahsızlık, halsizlik, bulantı ve uyku hali gözlemlenir. Doğru olan, dağ şartlarına vücudu en iyi şekilde alıştırmaktır.
Ağrı Dağı tırmanışı, Kaçkar ya da Süphan Dağı tırmanışlarından kesinlikle daha zor bir tırmanış değildir. Ancak Ağrı’da diğer dağ silsilelerinden farklı olarak birden irtifa alınmaktadır. Yani Kaçkar Dağı’ndaki gibi yükselip vadiler aşıp tekrar alçalıp yükselen bir tırmanış rotası yoktur. Bu da her adımda vücudun yüksek irtifaıyla karşı karşıya gelmesine sebep olur.
Ağrı Dağı’nın saydığımız diğer dağlardan önemli bir farkı da, zirve rotası üzerinde aşılması gereken bir buzul geçidin olmasıdır. Yaz kış erimeden kalan bu buzul, tırmanışa ayrı bir heyecan katmaktadır. Geçidin iki yakasına çakılan buz vidası ve döşediğimiz emniyet sistemiyle riskin neredeyse sıfıra indirildiği buzulu geçerken hava şartlarına göre krampon kullanılmaktadır.
Ağrı Dağı; Kaçkar, Ilgaz ya da Aladağlar gibi doğaseverlere çok farklı doğal güzellikler sunan bir dağ silsilesi değildir ancak, kesinlikle büyülü ve insanı ürpertecek kadar soğuk ve merhametsiz görünümlüdür. Kutsal kitaplarda adı geçen bu heybetli volkanik dağ en son 2 Haziran 1840 yılında son olarak patlamış ve etrafındaki birçok tarihi yerleşkeyi yok etmiştir. Bunlardan biri Antik Ahura şehridir.
Ağrı Dağı tırmanışını etkileyen en önemli faktörlerden biri de ani hava değişimleridir. 4200 metreden itibaren değişken, biraz da şansa kalmış hava şartlarının etkisi altına girilmektedir. Bu yükseklikte ağustos ayında bile kar yağışı ve şiddetli tipiye yakalanma tehlikesi bulunmaktadır. Bu bakımdan zirve yürüyüşü için en uygun havayı beklemek gerekmektedir. Her şeye rağmen tırmanacağım mantığı dağlarda üzücü sonuçlara yol açmaktadır.
Dağa tırmanış için iki rota kullanılmaktadır. Biri Doğubayazıt’tan yani güney tarafından, diğeri Iğdır tarafından. Iğdır tarafı yani kuzey yüzü riskli olduğu için kendine güvenen ve bu rotayı denemek isteyen dağcılar dışında çok tercih edilmemektedir. Güneyden gerçekleştirilen tırmanış programı için önce Ağrı’nın Doğu Beyazıt kasabasına ulaşmak gerekiyor. O günü İran sınırımızın bulunduğu bu tarihi yerleşim yerinde geçiriyoruz.
Konaklama Yeri |
Lütfen Ofisimizden Bilgi Alanız! Turumuz Çadır Ve Otel Konaklamadır. Mecbur kalmadıkca çadır konaklamayı tercih etmiyoruz. Konakladığımız otellerler Van Gölü etrafında yer alan butik tesislerdir. Bu tesisler ihtiyacımız olan her türlü konfora sahiptirler. |
Rehberin Notu |
Süphan-Nemrut ve Doğu Anadolu turumuz; Ağrı dağı tırmanışı için en iyi hazırlıklardan biridir. Turumuz bu dağ silsilelerinin yaratığı kültürel zenginlikleride kapsamaktadır. |
Geziye Gelirken Getirilmesi Gereken Malzemeler | |
|
Transfer Noktaları |
Van Hava Alanı saat 12.00 Lütfen ofimizden bilgi alın! 0212 2448111 |
Ödeme | |||
|